14 Aralık 2012 Cuma

Yazlarım Olamıyor Kimse


              Her şey bombok sensizken. Yalancı baharlar yaşıyorum başka tenlerde yaz uğruyor arada sevdiğimi sanıyorum bağlandığımı delice ama sonbahar istikrarlı bırakmıyor yazı yaşayayım delice. Sana benzetiyorum yazlarımı sonra fark ediyorum ki sonbahar bu besbelli. Benim yazlarım sensin, sıcacık doyasıya seviştiğim, sıcak rüzgarlarında huzur bulduğum, tüm kıyafetlerimi sıyıran ruhumu bedenimi ortaya koyduğum. Her sonbaharda bir yaz özlemi doğuyor içime tüm kelimeler yabancılaşıyor özlemek kalıyor sadece geriye. Her sonbahar'da kusuyorum özlemimi kağıtlara sana olan tüm kinimi, öfkemi ve asla tükenmeyen tüm nefretime karşın ben burdayım diye avaz avaz bağıran aşkımı. Biri çimdiklesin artık beni bunun bir rüya olduğunu ve hala yanımda olduğunu söylesin. Ne komiğim değil mi ? Hala yanımda olma ihtimalini düşünüyorum. Napayım kabullenemiyor yüreğim gitme ihtimalini. Oysa hayaline şakasına bile katlanamıyorken gitmen çok acımasızca değil miydi ? 

8 Aralık 2012 Cumartesi

Ya seversem ?

   Sevmeye çalışacağım. Ne kadar aciz bir cümle tüm duygulardan yoksun olduğu halde tüm duygulara ihtiyacı olan. Seven için bir umut olsa da sevmeye çalışan için tamamen karşısında ki insanı avutmak kendini de kandırmaktan ibaret. Bile bile kendini kandırmak tuhaf fazlasıyla duyguların iç içe girmiş ne hissedeceğini bilmiyorsun. Ne hissedeceğini bilmediğin halde tüm her şeyi göze alıyorsun.Sevmeyi,sevmemeyi,karşındakinin duygularını piç etmeyi bile. Piç etsen de o kişinin seni delice sevmesini kendine ''Ne yaptım da bu kadar çok seviyor beni ? '' gibi nice sorunun cevabını verememeyi. Altından kalkamayacağın sorumlulukları almayı. Sonucunu tahmin bile edemeden yaptığımız şeyler bizi büyütmez mi olgunlaştırmaz mı ? Kaç kere sevmeye çalışacağım dedim bilmiyorum ama her sevmeye çalışacağım dediğim de yine ilk dediğim zaman ki gibi davranıyorum tek farkla. İlk yaptığımda sonucunu bilmiyordum fakat şimdi sonucunu biliyorum. Fakat bir ümit işte ya seversem ?

6 Aralık 2012 Perşembe

Gelmeyecek misin ?


   Seni özlüyorum deliler gibi. Kapandı sandığım yaram daha kabuk bile bağlamamış oysa ... Canım acıyor tenime iğne batırıyolar. Duvarlar üzerime üzerime geliyor küçücük bir  kızdım ben ne çabuk büyüdüm ? Göğüs kafesime bir şey batıyor nefes alamıyorum uyuyamıyorum uyuduğumda ise rüyamda görüyorum dokunuyorum tenine, senin adınla uyanıyorum uykularımdan . Yalnızlık bile kalabalık geliyor sensizlik ise
çok yalnız. Kapanmayacak bir yara kapansa bile izi kalcak. Aldığım ilaçlar ise uyutuyor ama unutturmuyor seni bana. Şarkıları yarısından sonra duymuyorum hıçkırıklarım eşlik ediyor notalara ezgilere. Gözlerimin şişi burnumun kızarıklığı mühim değil aslında. Özlemedin mi hiç? Gelmeyecek misin bir daha ?

5 Aralık 2012 Çarşamba

Yazmak

         
                Hangi duygularla yazarız ? Üzgünken,mutluyken,ağlarken... Ben hüzünlüyken çok güzel yazarım. Ağlarken yazarsam o anki can acısıyla küfürleri savuştururum etrafa. Göz yaşlarım değer kağıdıma birikir bir yerde kalemimin mürekkebi dağılır daha sonra. Üzgünken de yazarım aslında ama hep bir yeri noksan kalır samimi ama noksan. Mutluyken yazamam ben samimi olamam o an hızlıca koşmak birine canıma sokarcasına sarılmam gerek ya da enerjimi bir yerde harcamam. Hüzünlüyken yazarım en çok. Ayrı bir haz hüzünlü olmak, üzgün desen değil mutlu desen değil. Kırık,buruk ve düşünceli ... Saatlerce yoldan geçenleri izler onların yaptıklarını yazarım. Yalnız kaldığım vakit yazarım. Hüzünlü ve yalnızken yalnızlığımı yazarım onsuzluğumu, duygusuzluğumu duygusuz olmama rağmen özlemenin verdiği acının ağzıma sıçtığını yazarım. Yazarım her vakitte, her boş derste, her boş kafa ile karşılaştığımda yazarım. Yazmak kelimelerle sevişmek, yazmak dokunamadığın hasret kaldığın tene dokunmak saatlerce sevişmek,yazmak örselenmiş duygularını kağıda dökmek ve yazmak özgürlüğün asıl kuralı.

1 Aralık 2012 Cumartesi

Özlüyorum

               Sanki hasretinle değil kendimle savaşıyorum. Seni özlüyorum her dakika her saniye. Aldığım nefes kadar aşığım sana bazen kesilsin nefesim istiyorum bazen doya doya derin derin çekiyorum havayı içime. Sende öylesin işte bazen nefret ediyorum yaptıklarından, yaşattıklarından, senden bazen karşıma çıksan oracıkta sarılsam diye dualar ediyorum Allah'a. Kendimi başka tenlerde avuturken buluyorum bazen. Bazen de senin yaptıklarının acısını avunduğum tenlerden çıkartıyorum. Hiç suçu olmayan insanlara savuruyorum bütün nefretimi öfkemi. Napayım ? Kıyamıyorum sana üzülme diye canımı veririm gerekirse. Yine ne diyorum ya ben ? Canımı almıştın sen hala canımı vereyim diyorum. Can mı bıraktın hal mi ? Duygularım düştü elden ayaktan başı dik durak tek duygum kaldı oda görevini yapıyor fazlasıyla. Özlüyorum her saniye her salise . . .