24 Ocak 2013 Perşembe

Ruh Halim

       Yazamıyorum epeydir, yazacak bir şeyim yok. Tüm hislerim tıkanmış hissedemiyorum hiç bir şey. Ne acıma, ne sevgi, ne özlem. Kağıdı kalemi alıyorum önüme kalemi çevirip duruyorum elimde. Hislerim hissizleşmiş arkadaşlar. Hep böyle olmasından korkmuyor değilim okuyup yeni kavramlar öğrenmekten başka bir şey yapmıyorum. Acınası hissediyorum kendimi çok acınası. Futbol oynayan birinin futboldan uzak kalınca çektiği acıları şimdi anlıyorum. Kağıdım kalemim önümde ama yazmaktan men edilmişim gibi bakıyorum sadece. Beyin kıvrımlarımdan yüreğime akan kanın içinden geçen soruların cevabını bile bulamaz haldeyim. Çıkmaza girmiş gibiyim. Bir şey yaptığım yok işe yaramazın tekiyim. Hislerimin pası kalemime yansıyor anlayacağınız.

14 Ocak 2013 Pazartesi

Neden ?

Neden? dedi kadın usulca titreyen sesiyle. Sustu adam derin bir nefes çekti sigarasından soğuk bir sesle böyle olması gerekiyor dedi biraz çekinerek. Kadın çemkirdi birden sanki yıllardır bu anı bekliyor gibi. neden dedim sana ? Söyle artık sevemediğini artık eskisi gibi olmadığımı eskisi gibi olamadığımızı söyle! Söyle daha çabuk vazgeçeyim senden daha çabuk sindireyim yokluğunu. Sen beni 1 kelimenle vazgeçirdin benden.Söyle susma be adam söyle. 1 kelimenle vazgeçir kendinden beni ! Seni kendimden bile çok severken bi nevi bağımlıyken sana nasıl bitti dersin bana ? ,artık öpüşmek bile istemiyorsun çünkü diğer kadının dudağındaki ruju emmiş dudağın korkuyorsun bende o rujun tadını alamaz ben dudağındaki rujun tadını alırım diye. Dudağından önce kalbin emmiş kadının ruhunu dudağına ne hacet ? Bunca yılın üzerine sinmiş güzel bir fahişe.Kadının son sözünü tekrar etti adam aynı ses tonuyla ''FAHİŞE''. Kadın sustu uzunca bir süre sonra yitirmiş verdiği çaresizlikle son bir umutla sordu ''Hiç mi kalmadı bizden   bir parça ? Hiç mi biz olmayacağız bir daha ? Adam çaresizce başını salladı.Kadın saatler sonra ağlayarak oturduğu koltuktan doğruldu. Kararlı adımlarla diğer odaya gidip adama baktı son kez uyumuyordu sadece gözleri kapalıydı. Valizi çıkardı yavaşca doldurdu her şeyi doldurdu içine sadece bir tişörtünü bıraktı adamın yıkanmamış kokusu sinmiş mis kokan. Yavaşça adamın kirpiğine,dudağının kenarına boynuna minik buseler kondurdu. Ve çekti kapıyı çıktı yüz yüze veda etmeye cesareti yoktu valizin üzerine bir not iliştirmişti.''Veda etmeye ne benim cesaretim ne de senin yüzün yoktu zorlaştırmak istemedim ikimiz içinde. Uzun bir tatile çıktın varsayacağım. Daha kolay olur benim için. Bizi ''SİZ'' yaptığın için sana çok kızgınım ama artık uyandım mutluluk rüyamdan ve bir daha hiç uyumayacağım böyle derin. Her neyse beni özlersen bir gün bulutlara bak. Hoşcakal ve lütfen döndüğümde gitmiş ol.